Google
 
Dün; iptal edilmiş bir çektir, Yarın; emre hazır bir senettir, Bugün ise peşin paradır, Bugünden yararlanın. (HZ. MEVLANA)

24 Şubat 2008 Pazar

Temel Mali Tablolar

Mali tablolar, bir dönem içinde oluşan mali olayların işletme varlıkları ve kaynakları üzerindeki etkisini özetler. Çok sayıda mali tablo hazırlanması mümkün ve gerekli olmasına rağmen, öncelikle önem taşıyan ve mutlaka hazırlanması gereken temel mali tablolar, bilanço ve gelir tablosudur.
Ek finansal tablolar ise şunlardır:
- Satışların Maliyeti Tablosu
- Fon Akım Tablosu
- Nakit Akım Tablosu
- Kar Dağıtım Tablosu
- Özsermaye Değişim Tablosu

BİLANÇO

Bilanço ve Bilanço Eşitliği

Bilanço işletmenin belirli bir andaki varlıklarını ve bu varlıkların kaynaklarını gösteren bir tablodur. Bilanço statik (durağan) bir özellik taşır ve aynen bir fotoğraf gibi sadece hazırlandığı tarihte işletmenin durumunu gösterir.

Daha önce de belirtildiği gibi işletme kendine tahsis edilen varlıklar ile faaliyete başlar ve devam eder. Bu varlıklar kuruluşta işletme sahibinin işletmeye tahsis ettiği para, bina, teçhizat gibi varlıklar ile faaliyetler neticesinde kar elde etmek ya da borçlanmak suretiyle edindiği varlıklardan oluşabilir. Bir başka deyişle, mutlaka her varlığın bir kaynağı vardır. Bu kaynak ya işletme sahibinin varlıklar üzerindeki haklarını ifade eden sermayedir ya da üçüncü kişilerin varlıklar üzerindeki hakları olarak tanımlanabilecek borçlardır. Bunu formüle edersek,

VARLIKLAR = SERMAYE + BORÇLAR

eşitliğini elde ediyoruz.

Burada dikkat edilecek bir nokta vardır. Bir işletmenin kuruluşundan sonra işletme sahip veya ortaklarının hukuki gereklerini yerine getirerek sermayeyi artırmaları (veya azaltmaları) dışında sermaye rakamı sabittir. O halde faaliyetine devam eden bir işletme, sermaye ertırımı yapılmamışsa sadece borçlanmak suretiyle mi yeni varlıklar edinebilir? İşletme faaliyetlerinin karla sonuçlanması halinde bu kar işletmeden çekilmeyip yeni varlıklar alımında kullanılırsa yukarıdaki eşitlikte yeni varlıkların kaynağı nasıl gösterilecektir?

Bu soruların cevabı için şunları hatırlatmalıyız. İşletme faaliyetleri sonucunda yukarıdaki eşitlik asla bozulmaz, çünkü kaynağı olmayan bir varlık düşünülemez. Ayrıca kar; İşletme sahibinin varlıklarında ortaya çıkan artıştır. Buradan kar sermaye artışı olarak anlaşılıyor ise de bildiğimiz doğru da sermayenin (sermaye artırımı veya azaltımı özel halleri dışında) sabit olduğudur. O halde kar rakamı eşitliğin sağ tarafına sermaye rakamından ayrı olarak ilave edilmelidr. Veya "kar + sermaye" rakamını ifade edecek yeni bir kavram kullanılmalıdır ki bu özkaynak terimidir.

ÖZKAYNAK, işletme sahibinin haklarının kuruluş sermayesinden başka, faaliyetlerden elde edilen fakat işletme sahibine verilmeyip işletmede bırakılan karları da kapsaması halinde kullanılan bir kavramdır.

ÖZKAYNAK = SERMAYE + KAR

O halde yukarıdaki soruları şöyle cevaplandırabiliriz. Faaliyetine devam eden bir işletmede elde edilen kar işletmede bırakılarak yeni varlıkların alımında kullanılabilir. Bu taktirde varlık artışının kaynağı kardır ve bunu varlık kaynak eşitliğinde aşağıdaki gibi gösterebiliriz.

VARLIKLAR = SERMAYE + KAR + BORÇLAR

Veya;

VARLIKLAR = ÖZKAYNAK + BORÇLAR

Bilanço, hiçbir zaman bozulmayan bir varlık kaynak eşitliğine dayanan iki taraflı bir çizelgedir. Bilançonun aktif adı verilen sol tarafına varlıklar, pasif adı verilen sağ tarafına kaynaklar yazılır. Bu nedenle yukarıdaki eşitlik muhasebe eşitliği ya da bilanço eşitliği şeklinde tanımlanır.

Bilançonun aktif taraf toplamı, her zaman pasif taraf toplamına eşit olur. Bilanço, aktif ve pasif toplamlarının eşitliği anlamını taşıyan bir denklem niteliğindedir.

Bilançonun pasifi, işletme fonlarının nereden sağlandığını, aktif ise sağlanan bu fonların nerelerde kullanıldığını gösterir. İşletme fonlarının bir kısmını üçüncü kişilere borç vermek onlardan alacaklanmak şeklinde kullanabilir (Kredili satışlarda olduğu gibi). Bu taktirde fonların kullanım yerlerini gösteren aktif taraf; kasadaki para, bina, teçhizat gibi mevcutlar ile alacaklar toplamından oluşur. Bunu bilanço eşitliğinde şöyle gösterebiliriz.

MEVCUTLAR + ALACAKLAR = ÖZKAYNAK + BORÇLAR

Bilançonun Nitelikleri ve Türleri

Bilanço hazırlandığı tarihteki varlık ve kaynak yapısını gösteren statik bir tablo olduğundan mutlaka bilançonun hazırlanış tarihi bilanço üzerinde yeralmalıdır. Ayrıca bilançonun hangi işletmeye ait olduğunun da bilanço üzerinde belirtilmesi gerekir. Öte yandan hazırlanan bilançonun hangi tür bilanço olduğu ifade edilmelidir. Aşağıdaki farklı tür bilançolardan bahsedilebilir.

- Kuruluş Bilançosu

- Dönemsonu Bilançosu

- Dönembaşı Bilançosu

- Devir Bilançosu

- Birleşme Bilançosu

- Tasfiye Bilançosu

Bir işletmenin yeni kurulduğu zaman hangi varlıklara sahip olduğunu ve bunların nasıl finanse edildiğini göstermek üzere hazırlanan bilanço kuruluş bilançosudur.

Bir faaliyet dönemi (bir takvim yılı) sonunda (31 Aralıkta) hazırlanan bilanço dönemsonu bilançosudur.

Faaliyetlerine devam eden bir işletmede bir önceki dönemin dönemsonu bilançosu bu dönemin dönembaşı bilançosudur.

Bir işletmenin diğerini devralması ya da iki işletmenin yeni bir hukuki yapı altında birleşmesi şeklinde gerçekleşen işletme birleşmelerinde taraf olan işletmelerin devir veya birleşme tarihinde hazırladıkları bilançolar devir bilançosu veya birleşme bilançosu şeklinde isimlendirilir.

Bir işletmenin çeşitli nedenlerle faaliyetlerinin sona ermesi durumunda hazırlanan bilanço, tasfiye bilançosudur.

Bilançolar iki şekilde düzenlenebilir:

- Hesap şeklinde bilançolar,

- Rapor şeklinde bilançolar.

Hesap şeklinde bilançonun düzenlenmesinde aktif sol tarafta, pasif sağ tarafta yer alır.

Rapor şeklindeki bilançolarda ise önce aktif sonra pasif unsurlar alt alta sıralanır.

Hesap şeklindeki bilançoların düzenlenmesi daha alışılagelmiş bir uygulama olurken, rapor tipi bilançolar mali analiz tekniklerinin uygulanması durumunda tercih edilir.

Hangi tür olursa olsun aktif ve pasif unsurların sıralanmasında farklı ilkeler uygulanabilirse de genel kabul gören uygulama aktif unsurların en likit yani paraya en kolay çevrilebilir unsurdan en az likit yani paraya en zor çevrilebilir unsura doğru bir sıralama yapılmasıdır. Bu durumda pasif unsurlar sıralanırken de, en kısa zamanda geri ödenmesi gereken fonlar (kısa vadeli borçlar) önce, daha uzun vadede geri ödenmesi sözkonusu olan fonlar sonra yazılır.

Bilanço Karşılaştırması (Özkaynak karşılaştırması da denilebilir) Yoluyla Karın Hesaplanması

Varlıklar = Borçlar + Özkaynak şeklindeki bilanço eşitliğinde özkaynak rakamının bilinmemesi halinde;

Özkaynak = Varlıklar - Borçlar

şeklinde hesaplama yapılabileceği açıktır.

Kar kavramının tanımını hatırlatırsak, kar; işletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarında, yani özkaynaklarda ortaya çıkan artıştır. O halde bir işletmenin dönembaşı bilançosu özkaynağı
ile dönemsonu bilançosu özkaynağı karşılaştırıldığında dönem sonu bilançosundaki özkaynağı artış göstermişse bu artış kardır ya da tersi, azalış göstermişse bu azalış zarardır. Ancak bu ifadenin doğru olabilmesi için özkaynak unsuru olan sermaye rakamının sermaye atırımı yoluyla artırılmamış veya tersi azaltılmamış olması gerekir. Bir başka deyişle dönem içinde işletmeye işletmeye ilave edilen veya işletmeden çekilen kıymet yoksa kar (ya da zarar) dönemsonu özkaynak ile dönembaşı özkaynak arasındaki farktır. Eğer özkaynak rakamı dönem içinde işletmeye ilave edilen değerler (örneğin sermaye artırımı) nedeniyle artmış ise bu durumda özkaynak farkının tamamı kar olmayacak, bir kısmı ilave edilen kıymetleri ifade edecektir. O halde kar rakamına ulaşmak için ilave edilen kıymetler tutarını, özkaynak farkından düşmek gerekir. Eğer özkaynak rakamı dönem içinde işletmeden çekilen değerler (örneğin sermaye azaltımı) nedeniyle azalmış ise bu durumda özkaynak farkı kar kadar olmayacak, kar rakamından çekilen kıymet tutarı kadar daha az olacaktır. Bu taktirde kar rakamına ulaşmak için işletmeden çekilen kıymetler tutarını özkaynak farkına eklemek gerekir. Söylediklerimizi formüle edersek;

Eğer dönem içinde işletmeye ilave edilen veya işletmeden çekilen değer yoksa;

Dönemsonu Özkaynak - Dönembaşı Özkaynak = Kar (ya da Zarar)

Eğer dönem içinde işletmeye ilave edilen (örneğin yeni ortak alınması, sermayenin artırılması) veya işletmeden çekilen (örneğin ortaklarca dönem içinde karı veya nakdin çekilmesi, sermaye azaltılması) kıymetler varsa formül aşağıdaki şekli alacaktır.

Dönemsonu Özkaynak - Dönembaşı özkaynak + İşletmeden Çekilen Kıymetler - İşltmeye İlave Edilen Kıymetler = Kar (ya da Zarar)

Örnek: Dönem içinde A işletmesinden çekilen kıymet olmamış ancak işletme sermayesinin artırılması sözkonusu olmuştur. 25.000 TL borç karşılığı ve 2.000 TL de karın devredilmesi olmak üzere toplam 27.000 TL'lik sermaye artırımı şeklinde ilave edilen kıymetleri dikkate alarak formülü uygulayalım.

Dönemsonu Özkaynak - Dönembaşı özkaynak + İşletmeden Çekilen Kıymetler - İşltmeye İlave Edilen Kıymetler = Kar (ya da Zarar)

Dönemsonu özkaynak = 322.000 TL

Dönembaşı özkaynak = 300.000 TL

KAR ya da ZARAR = 322.000 - 300.000 - 27.000

ZARAR = 5.000 TL'dir.

GELİR TABLOSU

Kar yukarıda ifade edildiği üzere özkaynak farkı şeklinde hesaplanabileceği gibi bir dönem boyunca ortaya çıkan gelir ve gider arasındaki farkın alınması suretiyle de hesaplanabilir. Esasen özkaynak farkı ile karın hesaplanması sadece kar rakamının kontrolü amacıyla yapılan bir işlemdir. Çünkü bu şekilde hesaplanan kar (ya da zarar) rakamının hangi unsurlardan meydana geldiği, hangi sebeple ortaya çıktığı görülmez. Halbuki yönetici, işletmenin ana hedefi olan karı artırmanın yollarını aramak, ortaya çıkan kar (ya da zararın) oluşmasında rol oynayan gelir ve gider unsurlarını ayrıntılı olarak incelemek zorundadır. Gerekiyorsa gelirleri artırmak, giderleri azaltmak için çözümler aramak başarılı bir işletme yönetimi için kaçınılmaz bir görevdir.

Gelir Tablosunun Tanımı: Gelir tablosu, bir işletmenin bir muhasebe dönemine ait faaliyet sonucunu (kar veya zararı) bu faaliyet sonucuna nasıl ulaşıldığını gelir ve gider grupları itibariyle gösteren bir tablodur. Sonucu tek bir rakam halinde değil, bu sonucun doğmasına neden olan ve dönem boyunca ortaya çıkmış bulunan gelir ve giderleri sistematik olarak vermesi gelir tablosuna dinamik bir özellik kazandırır. Statik (durağan) bir tablo olan bilanço ile kıyaslandığında, gelir tablosunun sonuç hakkında daha ayrıntılı bilgi vermesi, bu tabloya giderek daha fazla önem verilmesine neden olmuştur. Öyleki işletmenin belli bir andaki durumunu gösteren Bilanço'yu fotoğraf olarak nitelendirirsek, dinamik bir yapıda olan Gelir Tablosu'nu da bir filme benzetebiliriz.

Gelir Tablosu Aşağıdaki bölümlerden oluşur;

A- Brüt Satışlar

B- Satış İndirimleri (-)

C- Net Satışlar

D- Satışların Maliyeti

Brüt Satış Karı veya Zararı

E- Faaliyet Karı veya Zararı

Faaliyet Karı veya Zararı

F- Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Karlar

G- Diğer Faaliyetlerden Olağan Gider ve Zararlar

H- Finansman Giderleri

Olağan Kar veya Zarar

I- Olağandışı Gelir ve Karlar

J- Olağandışı Gider ve Zararlar

Dönem Karı veya Zararı

K- Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler Karşılıkları (-)

Dönem Net Karı veya Zararı

ÖRNEK SORULAR

SORU 1. Bir işletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile varlıkların sağlandığı kaynakları gösteren tablo aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gelir Tablosu

B) Gider Tablosu

C) Fon akım tablosu

D) Bilanço

E) Kar - Zarar Tablosu

Cevap: D

SORU 2. Bir işletmenin, cari dönemin rakamları, geçmiş dönemlerin rakamları, bütçe rakamları veya rakip işletmelere ilişkin cari dönemin rakamları ile mukayese yapılabilmesine olanak sağlayan bilanço hangisidir?

A) Basit rapor tipi bilançolar

B) Analitik rapor tipi bilançolar,

C) Karşılaştırmalı Bilançolar

D) Analitik Bilançolar

E) Mali bilançolar

Cevap: C

SORU 3. Ana şirket ile bağlı şirketlerin belli bir andaki mali durumlarını, tek ve ekonomik birimin mali durumu gibi gösteren bilanço hangisidir?

A) Mali Bilanço

B) Ticari Bilanço

C) Konsolide Bilanço

D) İşletme Bilançosu

E) Analitik Bilanço

Cevap: C

SORU 4. Mutlak rakamlar yanında, bilanço kalemlerinin çeşitli açılardan durumlarını gösteren yüzde rakamlarına da yer veren bilanço tipi hangisidir?

A) Mali Bilançolar

B) Analitik Bilançolar

C) İşletme Bilançoları

D) Hesap tipi Bilançolar

E) Konsolide Bilançolar

Cevap: B

SORU 5. İşletmenin bilançosunda yer alan kalemler şunladır.

Kasa: 15.000 TL

Alacaklar: 13.000 TL

Stoklar: 8.000 TL

Alınan Avanslar: 3.000 TL

Borçlar: 9.000 TL

Bu veriler ışığı altında işletmenin özsermayesi kaç TL'dir.

A) 8.000

B) 14.000

C) 24.000

D) 30.000

E) 42.000

Cevap: C

Çözüm:

Sermaye = Varlıklar - Borçlar

= (15.000 + 13.000 + 8.000) - (3.000 + 9.000)

= 36.000 - 12.000

= 24.000 TL'dir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR
-------------------------------------------------------------------------------------------
GÜCENME Ümit, Genel Muhasebe, Uludağ Üniversitesi, Marmara Kitabevi Yayınları, Eylül 2000,BURSA

KPSS Soru Bankası, A Grubu Kadrolar için, Yargı Yayınları, 2007

20 Şubat 2008 Çarşamba

Muhasebe İlkeleri

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (İngilizce: Generally Accepted Accounting Principles, GAAP), teknik bir deyim olarak, belli bir andaki muhasebe uygulamasını kapsayan ayrıntılı muhasebe yöntem ve usullerinden meydana gelir ve muhasebeciler arasında mevcut görüş birliğinden dolayı bu ilkeler genel kabul görmüştür. Bundan ötürü de, bugün için geçerli olan bu ilkelerin zamanla gelişim ve değişime tabi olacağı da peşin olarak kabul edilmelidir.

Ülkemizde muhasebe ilkeleri konusundaki ilk çalışma, iktisadi devlet teşekkülleri için Tekdüzen Hesap Planının geliştirilmesi sırasında ele alınmış ve Amerikan Muhasebe Uygulamaları örnek alınarak belirlenen muhasebe kavramı ve ilkeleri uygulamalara rehber olması amacıyla Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yayınlanmıştır. Daha sonra, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 01/02/1984 tarihli (Seri:VIII, No 7) tebliği ile bu tebliği yürürlükten kaldıran 29 Ocak 1989 tarihli (Seri: XI, No. 1) SP Kurulu tebliğinde muhasebenin temel kavramları ve muhasebe ilkeleri konusu ele alınmıştır. Ancak özel sektör ve kamu sektöründeki tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı olmak üzere, bunlar tarafından muhasebe uygulamalarında ve mali tabloların düzenlenmesi esnasında uymakla zorunlu oldukları "Muhasebenin Temel Kavramları" ve "Mali Tablolar İlkeleri" 26 Aralık 1992 tarihli Maliye Bakanlığı Tebliği ile getirilmiştir. Biz burada sadece Muhasebenin Temel Kavramları'nı açıklayıp sınavlarda çıkabilecek soru tiplerini göreceğiz. Buna göre muhasebenin temel kavramları aşağıdaki gibidir.

1. Sosyal Sorumluluk Kavramı: Bu kavram, muhasebenin işlevini yerine getirme hususundaki sorumluluğunu belirtmekte ve muhasebenin kapsamını, anlamını, yerini ve amacını göstermektedir. Sosyal sorumluluk kavramı, muhasebenin organizasyonunda, muhasebe uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında; belli kişi veya grupların değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gereğini ifade eder.

2. Kişilik Kavramı: Bu kavram; işletmenin sahip veya ortaklarından, yöneticilerinden, personelinden ve diğer ilgililerden ayrı bir kişiliğe sahip olduğunu ve o işletmenin muhasebe işlemlerinin sadece bu kişilik adına yürütülmesi gerektiğini öngörür.

3. İşletmenin Sürekliliği Kavramı: Bu kavram, işletmelerin faaliyetlerini bir süreye bağlı olmaksızın sürdüreceğini ifade eder. Bu nedenle işletme sahiplerinin ya da hissedarlarının yaşam süreleriyle bağlı değildir. İşletmenin sürekliliği kavramı maliyet esasının temelini oluşturur.
Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı veya ortadan kalktığı durumlarda ise bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır.

4. Dönemsellik Kavramı: Dönemsellik Kavramı işletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen ömrünün, belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması bu kavramın gereğidir.
Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı veya ortadan kalktığı durumlarda ise bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır.

5. Parayla Ölçülme Kavramı: Bu kavram, parayla ölçülebilen iktisadi olay ve işlemlerin muhasebeye ortak bir ölçü olarak para birimiyle yansıtılmasını ifade eder. Muhasebe işlemleri ulusal para birimine göre yapılır.


6. Maliyet Esası Kavramı:
Bu kavram; para mevcudu, alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi mümkün veya uygun olmayan diğer kalemler hariç, işletme tarafından edinilen varlık ve hizmetlerin muhasebeleştirilmesinde, bunların elde edilme maliyetlerinin esas alınması gereğini ifade eder.

7. Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı: Bu kavram, muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması ve muhasebe kayıtlarına esas alınacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsız ve ön yargısız davranılması gereğini ifade eder.

8. Tutarlılık Kavramı: Bu kavram, muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının, birbirini izleyen dönemlerde değiştirilmeden uygulanması gereğini ifade eder. İşletmelerin mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve bunlara ilişkin yorumların karşılaştırılabilir olması bu kavramın amacını oluşturur. Tutarlılık kavramı, benzer olay ve işlemlerde, kayıt düzenleri ile değerleme ölçülerinin değişmezliğini ve mali talolarda biçim ve içerik yönünden tek düzeni öngörür. Geçerli nedenlerin bulunduğu durumlarda, işletmeler uyguladıkları muhasebe politikalarını değiştirebilirler. Ancak bu değişikliklerin ve bunların parasal etkilerinin mali tabloların dipnotlarında açıklanması zorunludur.

9. Tam Açıklama Kavramı: Bu kavram; mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve anlaşılır olmasını ifade eder.

Mali tablolarda finansal bilgilerin tam olarak açıklanması yanında, mali tablo kalemleri kapsamında yer almayan ancak alınacak kararları etkileyebilecek, gerçekleşmesi muhtemel olaylara da yer verilmesi bu kavramın gereğidir.

10. İhtiyatlılık Kavramı: Muhafazakarlık veya tutuculuk kavramı da denilen bu kavram, muhasebe olaylarında temkinli davranılması ve işletmenin karşılaşabileceği risklerin gözönüne alınması gereğini ifade eder. Bu kavramın sonucu olarak, işletmeler, muhtemel giderleri ve zararları için karşılık ayırırlar, muhtemel gelir ve karları için ise gerçekleşme dönemlerine kadar herhangi bir muhasebe işlemi yapmazlar. Ancak bu kavram gizli yedekler veya gereğinden fazla karşılıklar ayrılmasına gerekçe oluşturamaz.

11. Önemlilik Kavramı: Bu kavram, bir hesap kalemi veya mali bir olayın nisbi(oransal) ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder.

Önemli hesap kalemleri, finansal olaylar ve diğer hususların mali tablolarda yer alması zorunludur.

12. Özün Önceliği Kavramı: Bu kavram işlemlerin muhasebeye yansıtılmasında ve onlara ilişkin değerlemelerin yapılmasında biçimlerinden çok özlerinin esas alınması gereğini ifade eder.

Genel olarak işlemlerin biçimleri ve özleri paralel olmakla birlikte, bazı durumlarda farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu taktirde, özün biçime önceliği esastır.


ÖRNEK SORULAR


SORU 1. Para ve alacaklar dışındaki bütün aktifler ile gider kalemlerinin elde edilme bedelleri ile muhasebeleştirilmesi gereğini ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tutarlılık Kavramı

B) Tarafsızlık Kavramı

C) Parayla Ölçülme Kavramı

D) İhtiyatlılık Kavramı

E) Maliyet Esası Kavramı

Cevap: E) Maliyet Esası Kavramı


SORU 2. İşletme çalışmalarının sonuçlarının belli zamanlara ait olması gereğini ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?

A) İşletmelerin Sürekliliği Kavramı

B) Dönemsellik Kavramı

C) Özün Önceliği Kavramı

D) İhtiyatlılık Kavramı

E) Parayla Ölçülme Kavramı

Cevap: B) Dönemsellik Kavramı


SORU 3. Muhasebenin en önemli kavramı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tutarlılık Kavramı

B) Parayla Ölçülme Kavramı

C) Süreklilik Kavramı

D) Dönemsellik Kavramı

E) Sosyal Sorumluluk Kavramı

Cevap: E) Sosyal Sorumluluk Kavramı


SORU 4. Hangi muhasebe kavramı Anonim - Limited ve Paylı Komandit şirketlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur?

A) Süreklilik Kavramı

B) Maliyet Esası Kavramı

C) İhtiyatlılık Kavramı

D) Tutarlılık Kavramı

E) Önemlilik Kavramı

Cevap: A) Süreklilik Kavramı


SORU 5. İşletme varlıklarının piyasa değeri yerine maliyet değeri ile muhasebeleştirilmesi yolundaki uygulamayı destekleyen muhasebe kavramı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dönemsellik Kavramı

B) Tutarlılık kavramı

C) İşletmenin Sürekliliği Kavramı

D) Para ölçüsü kavramı

E) İhtiyatlılık Kavramı

Cevap: C) İşletmenin Sürekliliği Kavramı

YARARLANILAN KAYNAKLAR

-----------------------------------------------------------------------

GÜCENME Ümit, Genel Muhasebe, Uludağ Üniversitesi, Marmara Kitabevi Yayınları, Eylül 2000,BURSA

KPSS Soru Bankası, A Grubu Kadrolar için, Yargı Yayınları, 2007

http://tr.wikipedia.org/wiki/Genel_Kabul_Görmüş_Muhasebe_İlkeleri

Muhasebe Türleri

Muhasebe Türleri

Muhasebe türleri dendiğinde, herbirinde farklı ilke ve kuralların uygulandığı anlaşılmamalıdır. Muhasebe türlerini ortaya çıkaran işletme türleridir. İşletmeler farklı niteliklere sahip olduğunda ve farklı faaliyet alanlarında bulunduğunda herbirinin muhasebeye olan ihtiyacı farklı olacaktır.

Muhasebe türleri çeşitli kaynaklarda farklı farklı belirtilmektedir. Biz burada bir sınıflandırma yapacak olursak;

a) Genel Muhasebe (Finansal Muhasebe)
b) İhtisas Muhasebeleri

olarak iki grubta toplayabiliriz.

a) Genel Muhasebe, her türlü işletmede ortaya çıkan aynı tip işlemlerin kaydedilmesi ve bu bilgilerden yararlanılmasını sağlar. Genel Muhasebeyi kullanan işletme türleri şöyle sıralanabilir.

* Ticaret İşletmeleri
* Üretim İşletmeleri
* Hizmet İşletmeleri

Ticaret işletmeleri, aldıkları malların şeklini değiştirmeden olduğu gibi satan işletmelerdir. Bu tür işletmelerdeki tüm işlemler malı alım-satımı şeklindedir.

Üretim işletmeleri aldıkları malların şeklini veya bileşimini değiştirmek üzere bir üretim faaliyetinde bulunurlar ve ürettikleri malları üçüncü kişilere satarlar. Bu tür işletmeler üretim maliyetlerini hesaplamak ve böylece satış fiyatını saptamak zorundadırlar.

Hizmet İşletmeleri, banka, sigorta ve otel işletmeleri ile nakliye işletmeleri ve aracı kurumlar gibi hizmet üretip satan işletmelerdir.

b) İhtisas Muhasebeleri, ticaret işletmeleri dışında kalan işletme türlerinin muhasebe ihtiyaçları nedeniyle ortaya çıkmıştır ve aşağıdaki gibi sıralanabilir;

- Üretim işletmeleri genel muhasebe yanında maliyet muhasebesini,
- Banka işletmeleri, banka muhasebesini,
- Sigorta işletmeleri, sigorta muhasebesini,
- Otel işletmeleri, otel işletmeleri muhasebesini,
- Nakliye işletmeleri, nakliye işletmeleri muhasebesini,
- Aracı kurumlar, aracı kurum muhasebesini genel muhasebe ile birlikte ve genel muhasebe ilkeleri doğrultusunda kullanır.

Ayrıca; İşletme içinde oluşan olayları saptama ve kaydetmenin yanında, planlama faaliyetlerinde, yürütme ve denetim alanlarına giren çeşitli karar işlemlerinde, olayların yorumlanmasını, zamanında ve yeterli bilgileri taşıyan raporlarla yöneticilere yansıtılmasında etkin bir görevi olan yönetim muhasebeside önemli bir muhasebe türüdür.

Öte yandan hangi tür olursa olsun işletmelerin muhasebe bilgilerinin yönetim kararlarında kullanılması sözkonusudur. Bunun için defter tutmanın ötesinde çalışmaları gerektiren "mali analiz ve yönetim muhasebesi" muhasebenin bir branşıdırlar. Analiz ve yorumun sağlıklı olabilmesi için muhasebe verilerinin doğru ve samimi olmasını sağlamak üzere yapılan denetim çalışmaları "Muhasebe Denetimi" branşını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca işletmelerin ortaklık şeklinde kurulması halinde uyulması gereken yasal zorunlulukları kayda almak üzere geliştirilen "Şirketler Muhasebesi" de bir muhasebe öğretisi olarak ortaya çıkmıştır.

Genel Muhasebe, bütün muhasebe türleri ve öğretilerindeki temel kavram ve ilkeleri ortaya koyar. Ticaret işletmeleri tarafından kullanılan genel muhasebe ilk basamaktır ve muhasebe öğretiminin temelini oluşturur. Bu temeli bilen bir kişinin ihtisas muhasebelerini öğrenmesi ve uygulaması kolaylaşır.

KAYNAKÇA
------------------------------------------------------------------------------
GÜCENME Ümit, Genel Muhasebe, Uludağ Üniversitesi, Marmara Kitabevi Yayınları, Eylül 2000,BURSA

http://www.muhasebeogretmeni.com/genelmuhasebe.doc

19 Şubat 2008 Salı

Muhasebeye Giriş

İŞLETME VE MUHASEBE

İşletme Fonksiyonları: Üretim, Pazarlama, Finansman.

Genel İşletme Fonksiyonları: Yönetim (Planlama, örgütleme, yöneltme, düzenleştirme, koordinasyon ve denetim) fonksiyonu ile Organizasyon fonksiyonundan oluşur.

İşletmenin Varlıkları ve Kaynakları:

Bir işletme, kurucusu olan sahip ve ortaklarından ayrı bir kişiliğe sahiptir. İşletmenin mal varlığı da sahip veya ortakların mal varlığından ayrıdır. İlk kurulduğu zaman işletmenin mal varlığı, kurucu sahip ve ortakları tarafından işletmeye tahsis edilmiş bulunan varlıklardır. Faaliyetlerine devam edip varlıklarını iyi kullanarak, kar elde ettikçe veya faaliyetler sırasında üçüncü kişilerden borç almak suretiyle işletme, kuruluştaki varlıklarını artırabilir. Bir başka deyişle işletme ilk kurulduğu zaman, işletmenin sahip olduğu tüm varlıkların kaynağı sahip veya ortakların işletmeye tahsis ettiği sermayedir. Sahip veya ortaklar bu sermayeyi (parayı) işletmeye kar olarak geri alabilmek amacıyla vermişlerdir. Eğer varlıklar iyi kullanılırsa, işletmenin elde ettiği kar sahip ve ortakların hakkıdır. Bu karı isterlerse, işletmeden geri alırlar, isterlerse daha sonra almak üzere bir süre için veya tamamen işletmede bırakırlar. O halde sermaye ve kar kavramlarını tanımlarsak ;

SERMAYE, işletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarıdır.

KAR, işletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarında ortaya çıkan artıştır. Eğer sahip veya ortaklar karı geri almayıp işletmede bırakırlarsa, işletmenin faaliyetleri için kullanacağı sermayesi (kaynağı) artmış olacağından, işletme bu yeni kaynağı ya para olarak elinde tutacak, ya da yeni bir varlık almak suretiyle varlıklarını artıracaktır.

İşletme varlıklarını artırmak için üçüncü kişilerden borç alma yoluna da başvurabilir. İşletmenin kendi kişiliği (birinci kişi) ve işletmenin sahip ve ortaklarından (ikinci kişi) farklı bir kaynak sağlayan işletme dışındaki kişiler (üçüncü kişiler) işletmeye borç verdikleri taktirde bu borç miktarı kadar varlıklar üzerinde hak sahibi olurlar. Çünkü işletme aldığı bu borcu ya para olarak varlıkları arasında tutacak ya da faaliyette kullanmak üzere yeni bir makina, teçhizat alacaktır. Öyleyse;

BORÇLAR, üçüncü kişilerin varlıklar üzerindeki haklarını ifade eder.

İşletmenin varlıkları ya sahip veya ortaklarca ya da üçüncü kişilerce finanse edilir. Bir başka deyişle, işletme varlıkları için ya sermaye ya da borçlanmak suretiyle kaynak sağlanır. Her varlığın mutlaka bir kaynağı vardır. Kaynağı olmayan, finanse edilmemiş bir varlık sözkonusu olmayacağına göre işletmenin toplam varlıkları ile toplam kaynakları birbirine eşittir.


TOPLAM VARLIKLAR = TOPLAM KAYNAKLAR

Varlıklar ya sermaye ya da borçlanmak suretiyle alınabileceğine göre, toplam kaynaklar, sermaye ve borçlardan oluşmaktadır. O halde aynı eşitliği aşağıdaki şekilde de yazabiliriz.

VARLIKLAR = SERMAYE + BORÇLAR

İşletmenin faaliyetleri sırasında yeni kaynaklar elde etmesi ve bunlarla yeni varlıklar edinmesi ya da kaynaklarla varlıklarında azalmalar olması kaçınılmazdır. Ancak işletme faaliyetlerinin ne derece olumlu olduğunu görebilmek için mutlaka bu değişikliklerin tespit edilmesi ve izlenmesi gerekir. İşte muhasebenin konusu, işletme varlıkları ve kaynakları üzerinde değişme yaratan mali nitelikteki olaylardır.

Muhasebe işletme ile ilgilidir. Ancak İşletmede ortaya çıkan her olayla ilgilenmez. Bir bankanın müdürü, işletme yöneticisini ziyarete geldiyse, bu olay muhasebeyi ilgilendirmez. Ancak banka müdürü ile işletme yöneticisinin yaptıkları konuşma neticesinde işletme bankadan kredi alma hakkını elde edip bu krediyi para olarak bankadan sağladığında işletme borçlanarak kaynaklarını ve varlıklarını artırmış olacağından bu olay muhasebenin konusunu oluşturacaktır.

Hangi olaylar muhasebenin konusunu teşkil eder? Buradaki kriter şudur. Ortaya çıkan olay, işletme varlıklarında veya kaynaklarında ya da herikisinde birden değişme yaratıyorsa, bu olay para ile ifade edilebilen ve mali nitelik taşıyan bir olaydır ve muhasebe bu tür olaylarla ilgilenir. Bir olayın muhasebeye konu olabilmesi için mali nitelik taşıması ve para ile ifade edilebilmei gerekir.

MUHASEBE KAVRAMI

Muhasebenin Tanımı: Muhasebe, bir işletmedeki mali olayların hesaplara ve defterlere geçirilme kurallarını ortaya koyan ve böylece bu olayların sonuçlarının analiz edilip görülmesini sağlayan bilimdir. Bir başka deyişle muhasebe, işletmenin varlıkları ve kaynakları üzerinde değişme yaratan mali nitelikteki ve para ile ifade edilebilen olayların kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenmesi, analiz edilmesi ve yorumlanmasıdır.

Mali olayların kaydedilmesi, bunların belirli kurallara ve tarih sırasına göre defterlere geçirilip izlenmesidir. Sınıflandırma, tarih sırasına göre kayda alınan bilgilerin aynı özelliğe sahip olanların gruplandırılarak ayrı kümeler halinde toplanmasıdır. Özetleme, belli bir dönem içinde kaydedilip sınıflandırılan bilgilerin raporlar haline getirilerek ilgili kişilerin kullanımına sunulmasıdır.

Muhasebenin; kaydetme, sınıflama ve özetleyerek bu bilgileri raporlar halinde sunma şeklinde yerine getirdiği ilk üç işlev, "defter tutma (Bookkeeping)" olarak tanımlanır. Oysa muhasebe (Accounting), defter tutma yanında özetlenip raporlar halinde sunulan bilgilerin analiz edilmesi ve yorumlanması şeklindeki işlevleri de yerine getirerek muhasebe bilgilerinin ilgili kişilerce kullanılabilir hale gelmesini sağlar. O halde muhasebenin ilk aşaması olan defter tutma, bir işletme hakkındaki muhasebe bilgilerinin toplanıp biraraya getirilmesini ifade ederken, ikinci aşaması, ilgili gruplarca çeşitli kararların alınmasına dayanak olmasını sağlamak üzere çeşitli bilim dallarıyla ilişki kurarak ve bir takım teknikleri kullanarak bu bilgilerin anlamlı ve kullanılabilir olmasını ifade eder. Muhasebenin bir bilim olmasını sağlayan da, ikinci aşamada gerçekleştirdiği işlevlerdir. Buradan anlaşıldığı gibi muhasebe, deter tutmadan daha geniş bir kavramdır ve daha fazla bilgi ve tecrübe gerektirir.

Çeşitli yazarlar muhasebeyi farklı şekillerde tanımlamışlar, bazı tanımlarda muhasebe bir tekniktir, bazılarında bir bilimdir şeklinde ifadeler yer almıştır. Muhasebenin ilk aşaması olan defter tutma bir teknik olarak tanımlanabilirse de, ikinci aşama olan analiz ve yorum yapılırken işletme, ekonomi, istatistik bilimi kurallarına ve çeşitli kantitatif tekniklere başvurmak gerekir. Üstelik bir bütün olarak muhasebe, hukuk ve maliye bilimi ile sıkı bir ilişki içindedir. Muhasebe sosyal bir bilimdir.

Muhasebe Bilgilerini Kimler Kullanır?

Çeşitli kişiler farklı amaçlar nedeniyle işletmeyle ilgilidirler ve işletme hakkında bilgi almak isterler. Bir işletme hakkında, yöneticisinin, ortaklarının kimler olduğu işletmenin ne tür faaliyet gösterdiği, kuruluş yeri, büyüklüğü, pazar payı ve rekabet gücü gibi bilgiler elbette ilgilenen kişiye fikir verecek nitelikte bilgilerdir, ancak çoğu zaman yeterli değildir. Elde edilen niteliksel bilgilerin doğruluğunu tespit etmek ve işletmeyi daha yakından tanımak, karlılık durumu ve mali gücü hakkında fikir sahibi olabilmek için işletme hakkında niceliksel(ölçülebilir) bilgiler elde edilmesi gerekir. İşletme hakkındaki niceliksel bilgilerin, ancak o işletmenin muhasebe verileri ve muhasebe raporlarından görülebilir. Bir işletmenin kendini tanıyabilmesi ve tanıtabilmesi ancak muhasebe ile mümkün olur. Muhasebe bir işletmenin dilidir.

İşletme ile ilgili taraflar(muhasebe bilgilerini kullananlar); yöneticiler, işletme sahibi veya ortaklar, borç para verenler, işletmede çalışanlar, devlet ve tüm kamuoyudur.

ÖRNEK SORULAR

SORU 1. İşletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarının değer olarak ifade edilmesine ne ad verilir?

A) Aktif B) Kaynak C) Varlık D) Sermaye E) Gelir

Cevap: D) Sermaye

SORU 2. Aşağıdakilerden hangisi muhasebenin temel fonksiyonlarından birisi değildir?

A) Kaydetme

B) Rapor Etme

C) Değerleme

D) Yorumlama

E) Sınıflandırma

Cevap: C) Değerleme

SORU 3. Aşağıdakilerden hangisi genel işletme fonksiyonudur?

A) Üretim fonksiyonu

B) Pazarlama fonksiyonu

C) Finansman fonksiyonu

D) Yönetim fonksiyonu

E) Personel fonksiyonu

Cevap: D) Yönetim fonksiyonu

KAYNAKÇA

------------------------------------------------------------------------------

GÜCENME Ümit, Genel Muhasebe, Uludağ Üniversitesi, Marmara Kitabevi Yayınları, Eylül 2000,BURSA

KPSS Soru Bankası, A Grubu Kadrolar için, Yargı Yayınları, 2007

18 Şubat 2008 Pazartesi

Atatürk Köşesi

Atatürk Diyorki;

Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.

Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umutetmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat.

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.

Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.

Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.

Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.

Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.

Google 23 İp ucu

1. Google telefon defteriniz olabilir. Arama kutusuna kişinin adını, şehrini ve oturduğu semti yazın, Google size telefon ve adres listesini çıkarsın. Bu özellik, iş telefonları içinde geçerli. Bonus: Google tam tersi bir dizin olarak çalışabilir; elinizde sadece telefon numarası varsa, numarayı yazın, sonuçlarda göreceksiniz.

2. Google hesap makineniz olabilir. Arama kutusuna bir matematik problemi yazın, bırakın Google sizin için hesaplasın. Eşitlikleri yazı halinde yazabilir (iki artı iki, on iki bölü üç), sayıları ve sembolleri kullanabilir (2+2, 12/3) veya her ikisinin kombinasyonunu yazabilirsiniz. ( on milyon* pi, 'nın % 15'i)

3. Uzun olsa daha iyi, ama kısa da olur. Google bir veya iki kelimeye kadar yapılan aramalarda bile yüksek kaliteli sonuç çıkarmak üzere tasarlanmıştır. Fakat aralara bir iki sözcük serpiştirmek, daha iyi sonuç elde etmenizi sağlayacaktır.Örneğin: Üniversitelere giriş hakkında bilgi elde etmek istiyorsanız, üniversitenin isminin ardından kabul yazın, daha iyi sonuç elde edersiniz.

4. Kesin sonuç istiyorsanız tırnak işaretlerini kullanın. Kutuya "arama bitti" yazdığınızda, Google size rock grubu Survivor'ın şarkısını çıkaracaktır. Fakat tırnak işaretlerini kaldırırsanız, aradığınızla daha az alakalı sonuçlara ulaşmanız mümkün. Sebebi şu: Aradıklarınıza tırnak işareti eklenince, Google yazdığınız sözcüğün aynısını bulmasını istediğinizi anlıyor. Bu tırnak işaretleri sayesinde, şarkı isimleri, insanların isimleri ya da "olmak ya da olmamak" gibi klasikleşmiş sözleri bulmanız kolaylaşıyor.

5. Google sözlüğünüz olabilir. Aradığınız İngilizce sözcüğün başına define (tanımla) yazın, Google size kısa tanımını çıkarsın.

6. Büyük harfin önemi yok. Kendinize zaman ayırın, ellerinizi yormayın: Boşu boşuna shift tuşuna basmayın. 2. Kraliçe Elizabeth'i aramakla 2. kraliçe elizabeth'i aramanın bir farkı yok. Sözcüklerinizi ister büyük harfle, ister küçük harfle yazın, Google ikisine de aynı cevabı verir. Gerçi Kraliçe büyük yazılsın ister ya...Bonus: Google, arama sözcüklerinde tırnak işaretsiz kullanılan ve, dır, dir, veya gibi sözcükleri dikkate almaz. Bu sözcükleri eklemeniz arama sonuçlarını etkilemez ya da değiştirmez, yani onları kullanmasanız da olur.

7. Çoğul kelimeleri boş verin. Google otomatik olarak bir kelimeyi köklerine ve eklerine kadar inceler, o yüzden de ayrı ayrı arama yapmanıza gerek kalmaz. Mesela; dans, dansçı, dansçılar. Bu sözcüklerden birini yazmanız yeterli, Google gerisini halleder, bütün sonuçları tek bir listede verir.

8. Resim bulun. Paris Hilton'un mu, yoksa Paris Hilton Hotel'in resmini mi arıyorsunuz? Arama kutusunun üzerindeki Grafikler bağlantısını tıklayın, aramanızı girin. Google size, veritabanında bulunan bir milyar grafikten, aradığınıza en uygun olanlarını çıkarsınBonus: Grafik arama sayesinde normal arama sonuçlarında bulamayacağınız web sitelerine ulaşabilirsiniz.

9. Haritalar, karayolları ve uydu görüntüleri, hepsi bir tık uzağınızda.Gideceğiniz yere giden en hızlı yolu bulmanın yolu, arama kutusuna şehrin ya da kasabanın ismini (ya da sadece posta kodunu) girmektir.Örneğin; Washington yazın, Google size direkt olarak harita ve yol hizmeti maps.google.com'a göndersin. Ayrıca Yahoo ya da MapQuest'i de seçebilirsiniz. Böylece kıyaslamanız kolay olur, ikinci bir fikir edinmiş olursunuz. Google Haritaları'nda, ister standart izleme ister fareye tıklayarak ileri geri zum yapmanızı sağlayan uydudan görüntülemeyi seçin. Büyük işyerlerinin listesi de vardır.

10. Bugün nereye gitmek istiyorsunuz? Ziyaret etmek istediğiniz web sitesinin ismini biliyorsanız, ismi Google arama kutusuna yazın, enter'a basın ve Google sizi anında siteye yönlendirsin

11. Dünyadaki kütüphanelere göz atın. Print.google.com'a bir konu yazın. Google'ın tarayıp, veritabanına dizinlediği gerçek kitaplar hakkına bilgilere ulaşın. Telif hakkı satın alınmamış olan eserlere göz atabilir veya eserlerin tamamını okuyabilirsiniz; diğerleri için yalnızca birkaç sayfa okuyabilir, beğendiğiniz takdirde satın alabilirsiniz.

12. Canınız istediğinizde GOOGLE'u arayın. Telefon numaralarını, yol tariflerini, sinema saatlerini, borsa haberleri ve fazlasını cep telefonunuza getiriyoruz. Aramanızı (Amerika telefonlarından) 46645 nolu numaraya mesaj çekin ve arama motoru anında geri mesaj atsın. (Türkiye'den wap ile 466453'e gidip, harf yerine, harfe karşılık gelen rakamları yazacaksınız. Boşluk 0, tırnak işareti'dir)

13. Kendimi Şanslı Hissediyorum. Bir arama terimi girin. Google ana sayfasında bu butona basın, uzun uzun sonuç listeleri görmek yerine, Google sizi anında aradığınıza en çok uyan web sayfasına yönlendirsin.

14. Google haber spikeriniz olabilir. Google Haberler'e, ister arama kutusunun üzerindeki "Haberler" bağlantısıyla, ister news.google.com'dan ulaşabilirsiniz. Ve bir dakikada politika, ticaret, teknoloji, eğlence, sağlık, spor ve daha fazlasını öğrenin. Google haberler arama kutusuna ilgilendiğiniz konuyu yazın, 4500 küsur küresel haber kaynağından en yeni haberlere ulaşın.Bonus: Haberle ilgili ayrıntılı bilgi için, google.com/alerts'e üye olun. En güncel haberler ve web bağlantılarının uyarıları e-postanıza gelsin.

15. Google hava durumu sunucunuz olabilir. Hava durumu yazıp, ardından posta kodunuzu ya da şehrinizi yazın. Google size o anki hava durumu ile ilk dört günün tahmini hava şartlarını versin.

16. Araştırmacı olun. Google en popüler ve yeni sonuçları listenin en başında verir. Birinci ya da ikinci sayfadan sonraki sonuçlara bakın, araştırma projeniz için gerekli eski, unutulmuş sayfaları bulun. Ayrıca Google'ın ağı tarayıp indirirken topladığı web sitelerinin "gizli" versiyonlarını bulun. Bu sayfalar arama sonuç sayfasının sonunda, mavi bir bağlantıyla verilir. Gizli versiyonu, sayfanın eski olanıdır. Sayfanın şimdiki versiyonu değişmiş olsa bile, genelde aradıklarınızı içerir. Örneğin; orijinal hikâyeyi şu an sitesinden kaldırmış bir haber sitesi.Bonus: Gizli versiyonda aramanız, hangi sayfada olursa olsun koyu harflerle gösterilir. Uzun belgeleri birbirine eklemeniz gerektiğinde, bu çok yararlı bir uygulamadır.

17. Âlim olun. Google Akademi sayesinde ciddi araştırmalar yapabilir, binlerce bilimsel ve akademik belgeye ulaşabilirsiniz. Scholar.google.com adresinde arama kutusuna aramanızı girin, basılı kaynaklardaki makalelere ve belgelere ulaşın.

18. Sihirli ~. Klavyenizde yer alan "~" dalgalı şekli Google aramalarını kolaylaştırır. Arada hiç boşluk bırakmadan, yazdığınız kelimenin önüne koyun, böylece Google hem kelimeyi hem de eşanlamlarını bulur.Örneğin: ~oto yazdığınızda, karşınıza arabalar, kamyonlar ve otomobillerle ilgili sayfalar çıkacaktır.

19. Her sayfada daha fazla sonuç görüntüleyin. Arama kutusunun sağ tarafındaki "tercihler" bağlantısı, Google aramalarının ayarını yapma imkânı sunuyor, buna bir sayfada kaç tane sonuç görüntüleneceği de dahil. Sayfada gördüğünüz standart 10, 20, 30 sayıları dışında daha yüksek sayılar seçerek, tek sayfayla daha çok sonuca ulaşın.

20. Diğer dillere tercüme edin. Ana sayfada arama kutusunun sağ tarafında da bulunan "Dil Araçları" bağlantısı, Google'ın otomatik çeviri hizmeti ile diğer dillerde yapılan yayınları harekete geçirir. Bu sayfada, istediğiniz metni, sayısızca dile çevirebilirsiniz. (İngilizceden İspanyolcaya, Fransızcadan Almancaya, Çinceden İngilizceye...) Veya dilediğiniz bir web sayfasının tamamını, yalnızca adresini girerek çevirin.

21. Anında borsadan haber alın. Arama kutusuna borsacılık sembollerinden birini girin, anında New York Stock Exchange, American Stock Exchange ya da NASDAQ'ta listelenen kamu şirketlerinden istediğiniz hisse senedine ya da çizelgesine ulaşın.

22. PG dereceli sonuçlara ulaşın. Seks eğitimi gibi ciddi bir konu üzerine yapılan bir aramada, hoş karşılanmayacak sonuçlarla karşılaşmamak için, Google, sonuçların daha oturaklı ve seviyeli olması için opsiyonel GüvenliArama filtresi sunmaktadır. Arama kutusunun yanındaki "tercihler" bağlantısına basıp, GüvenliArama ayarlarını yapın ("sıkı", "orta" veya "filtre yok" seçeneklerini seçin).

23. Google'a dikkatle bakın. Arama kutusunun üzerindeki "more" (diğer) bağlantısına tıklayıp, Google'ın ek özelliklerine, ürünlerine ve de daha etkili arama yapmak için ipuçlarına ulaşın. Google'ın arama rehberi sitesi google.com/help/cheatsheet.html.'ye bir göz atın.Bonus: Google laboratuarlarında gelecekte yapılacak Google yeniliklerine bakın. (TV araması, kişisel arama, gerçek zamanlı taksi durakları ve daha fazlası). Google arama kutusuna "Google labs" yazmanız yeterli. Boooooooool şans!

Kaynak: Google hikayesi David A. Vise Mark Malseed